top of page
Ara
  • Gökhan Avcı

Minimalist Gardrop / Capsule Wardrope

Sanırım yiyeceklerden sonra en çok satın aldığımız şey kıyafetlerimiz. Önceden misafirliğe gidildiğinde ya da dışarı çıkıldığında özenli görünmek için ayırdığımız bir ya da iki tane kıyafetimiz varken, şimdi onlarcasına sahibiz. Önceden eskidikçe yer bezi olarak kullanılan kıyafetler şimdilerde çöpe atlıyor. Yoksa her yıl 2 çuval toz alma bezi için yer bulmak zorunda kalırız. Dahası başımızda moda denilen dev bir godzilla da var.


Artık kıyafet fiyatları da düşük, 3 gofret parasına 1 tane t-shirt alabiliyoruz. Alıp alıp, dolduruyoruz dolaplarımızı. Algı ucuz ama farkına varmasak da toplam maliyet oldukça yüksek. Bizim sağlığımıza dünyamızın varlığına mal oluyor bu tüketim.


Dahası “o pantolonun üzerine bu gömlek olmaz”, “O eteğin altında o bot olmaz” gibi onlarca kombin alternatifinde kafanız karışmış, fashion bloogerları da bu karmaşanın üzerine mum dikmiş oluyor. Instagram fenomenleri de mumu söndürüp meşale yakıyor sanki.


Geriye yapacak tek bir şey kalıyor;

“Alalım”,
“Daha çok alalım”,
“Dolduralım gardropları”,
“AVM’lere koşalım, internete dalalım”.
"Kara cumaları bekliyoruummmmm "

Sizce bu bir çözüm mü? Tabii ki değil…

Peki ne yapmalıyız?


Diğer konularda olduğu gibi zihnimizi, zamanımızı ve enerjimizi maksimum seviyede/ye çekecek, tutacak çözümler ile bu dev soruna akıllıca çözümler bulmalıyız. Bu çözümlerden ilki olan “Capsule Wardrobe”’dan bahsetmek istiyorum.



Peki nedir bu Capsule Wardrobe?

En basit tanımı ile “zamansız moda” diyebiliriz. Hızlı değişken moda özellikleri göstermeyen, birbiri ile giyilebilir, eşlenebilirliği yüksek seviyede sade bir dolaptır. Günümüz gardıroplarını gözümüzün önüne getirdiğimizde birbiri ile uyumlu kıyafetler bulmak için saatlerini harcayan kadınlar olduğunu biliyoruz. Çünkü kocaman dolapların içi ağzına kadar dolu vaziyette. Neyin nerede olduğunu bilmekten ziyade dikkati toparlayıp ne giyeceğine karar veremiyorsun. Capsule gardırop bu konuda çok basit formüllerle hem dolabınızı hem de sizi rahatlatacak.


"Mark Zukerberk gibi 5 t-shirt al hayatın sadeleşsin" kadar kolay değil tabii ki…


Neden Capsule Wardrobe?

Bu yöntemin sizin hayatınıza ve zamanınıza nasıl bir değer katacağını çok merak ediyorsunuz. Aslında bir çok sebep var. Fakat sebeplerin daha iyi anlaşılması için 2 ana grupta paylaşmaya çalışacağım.

  1. Duygusal motivasyon

  2. Pratik motivasyon


Duygusal motivasyon

Esas problem, sahip olduğumuzdan ya da istediğimizden fazlasına sahip olmamızda yatıyor. Ne kadar dolu ve tam bir dolaba sahip olsak da, eninde sonunda onu keşfetmek zorunda kalıyoruz. Çünkü;

Kendini keşfetmemiş bir bedenin ne giyeceğine karar vermesi çok zordur.


Bu süreç doğal olarak, ruhunuzdaki zevkin uyanışını sağlayacak. Senin, sana ait olanı bulman, içindeki güven hissini hak ettiği yere getirecektir. Çünkü basitliğin yarattığı en güzel şey çıplaklıktır ve bu his sizi sadece kendiniz için doğru olana yönlendirilecektir.

Sadece 40’a yakın kıyafet ile bir sezon giyinmeye çalışmak, kıyafetleri elemek; basit ya da rastlantısal seçimler ile yapılabilecek şeyler değildir. Tam tersi, kişinin kendisi ile yaptığı yeni bir ilişki biçiminin anlaşmasıdır. Kendisinin derinlerine inmesi, kendi kendini gözlemleme, kendi içinde girdiği bir mindfulness (dikkatlilik) durumu yaratacaktır. Kendisine daha da yaklaşıyor, beğenilerini keşfediyor, vücudunu anlıyor. Nihayetinde de Capsule Wardrope fikri hayata geçebiliyor. O yüzden bu sürecin içinde yoğurulmak bu anlamda dönüşümdeki önemli adım…


Pratik motivasyonlar

Daha fayda odaklı baktığımızda, Capsule Wardrop’u düzenlemek bizim tarafta başka motivasyonlar de gelişmesine izin verecek.

  • Dolabınızın mevcut durumunu koruması sağlanacak. Daha da iyileşecek

  • Size zaman kazandıracak. Çünkü karar vermek çok kolaylaşacak.

  • Dış görünüşünüz iyileşecektir. Çünkü çok planlı bir dolabınız olacak.

  • Kullanmadığınız kıyafetlerinizden kurtulacaksınız.

  • Mevcut kıyafetlerinizin potansiyelini tekrardan keşfedeceksiniz.


Nereden Geliyor Capsule Wardrope?


Çok da eski bir geçmişi yok aslında. “Capsule Wardrope” tanımı ilk kez 1970’ler Londra’sında “wardrope” isimli bir butiğe sahip olan Susie Faux tarafından ortaya atılıyor. Faux’un ilk amacı, sahip olunması zorunlu kıyafetler ile moda akımlarından uzak kalmadan kendi kendine yeten ve büyüyen ve gardırop yaratmaktı. Takip eden yıllarda bu fikir oldukça benimsenmeye başladı. 1985 yılında Donna Karan tarafından sahiplendi. Donna Karan’ın 1995 yılındaki koleksiyonu ile popüleritesinin tepesine ulaştı.




Kıyafetlerinizi seçmeden önce aklınızda bulunması gerekenler


Renk paletinizi seçin: Her şeyden önce az sayıda kıyafete sahip olacağınızı ve bunları maksimum kombin edilebilir olmasını sağlamalısınız. Bu yüzden bir ya da iki ana renk seçmelisiniz kendinize. Bunların baz renkler olması sizin işinizi kolaylaştıracaktır.

Örnek vermek gerekirse; siyah, beyaz, gri, kahverengi, mavi ya da bez tercih edilebilir. Pantolon, çanta ve ceketler bu renkte olabilir. Bu renklerin diğer bütün renkler ile uyumu diğer renklere göre daha dolay olacaktır. Diğer kıyafet parçaları ve aksesuarlar için daha vurucu olduğunu düşünebileceğiniz iki ya da 3 farklı renk de belirleyerek hem şık hem de değişken bir gardırop yaratabilirsiniz.


Lütfen unutmayın, tüm bu renk seçimlerini yaparken dikkat etmeniz gereken en önemli şey sizin “ten renginiz” dir. Renk seçimlerini yaparken kendi ten renginizi göz önünde bulundurunuz.


Vücut şeklinizi göz önünde bulundurun: Hepimiz bir birimize benzesek de, esasında çok farklı vücut yapılarına sahibiz. Seçeceğimiz kıyafetlerde de bu yapımıza uygun seçimler yapmalıyız. Sahip olduğunuz tarzı da lütfen unutmayın. Sizi siz yapan en önemli şeylerden biri sizin tarzınızdır.


Tıknaz bir vücut yapısına skinny kesim kıyafet olamayacağı gibi cılız bir bedene de dökümlü kesimler yanlış kaçacaktır..


Klasik paternlere odaklanın, hızlı moda akımlarına kanmayın: Capsule Wardrope size uzun zamanlı esnek bir gardırop fikri üzerine oturmaktadır. Seçeceğiniz paternlerin, karşınıza çıkabilecek trendler kombine edilebilir olması gerekmektedir. Hepimizin bildiğini gibi klasik tarzlar ve paternler hızlı yaklaşımlara göre daha esnek ve daha çok kombin edilebilir.


Kaliteli kıyafetler seçin: Daha az kıyafete sahip olma fikri, kıyafetlerin daha çok kombin edilmesi ve daha çok giyilmesi sonucunu doğuracak. Çok kullanım da bu kıyafetlerin daha çok yıpranmasına ve hızlı bir şekilde eskimesine sebep olacaktır. O yüzden kaliteli ve değerli kıyafetlerin tercih edilmesi gardırobunuzun daha uzun ömürlü olmasını sağlayacak ve gereksiz israflara engel olacaktır.


4 Adımda Hılandırılmış Capsule Wardrope…

Önce bütün kıyafetlerinizi görebileceğiniz şekilde önünüze dökün ve kendinize aşağıdaki soruları sorun.

  1. Sık sık giyiyor musun? Üzerine cuk diye oturuyor mu? Her şeyden çok mu seviyorsun? Bu sorulara olumlu cevap verdiğin bütün kıyafetleri dolaba yerleştirmek için ayır. Dağınıklık kalktıktan sonra hemen dolaba… Ama dikkat etmelisiniz bu seçtiğiniz kıyafetlerin ortalama 40 adet civarında olması önemli. Ne daha fazlası ne de azı. Başlangıç için 40 civarında ürün size yetecektir.

  2. Seviyorsun ama giymiyor musun? Kalsın mı istiyorsun? Bu sorulara “evet” dediğin kıyafetleri bir kutu ya da koli içerisinde biriktir ve günlük hayatta görmeyeceğin bir yere kaldır. 1 ay bekleyin. 1 ay süresince bu koli içindeki ürünlerden aklınıza takılan var mı hiç? O pembe bluz aklınızdan çıkıyor mu hiç? Bu kıyafetleri gardırobunuza geri taşıyın ve kalanları bağış kolisine aktarın. Bu kıyafetlere sizden daha çok ihtiyacı olan birileri kesinlikle vardır.

  3. Tarzı sana uygun değil mi? Bedeni uymuyor mu? Aldın ama sevemedin mi? Bu sorulara “evet” dediğiniz kıyafetleri bir kutu ya da koliye koyup hızlı bir şekilde başkaları ile paylaşıyoruz ya da bağışlıyoruz.

  4. Çok mu eskimiş? Yırtık ya da delik mi? Artık giyilemez mi? Bu sorulara “evet” diyorsanız. Bu kıyafetleri hızlıca toparlayın ve geri dönüşüm istasyonlarına teslim edin. Tamir edilebilirse her zaman tamirat ve tadilat şansı verin.

Ek olarak yıpranmış ve giyilemez ürünleri genel olarak inceleyin eğer gerçekten çok fazla kıyafet var ise ya da istifçilik yolunda hızlı adımlar ile ilerliyorsunuz demektir. Ya da kıyafet alışverişlerinizde çoğunlukla kalitesiz ürün tercih ediyorsunuz demektir. Ki büyük bir çoğunluğumuz bunu yapıyor. “ucuz olsun, yeter” diyoruz hep. Bunun bizim bütçemize daha çok zarar verdiğini unutmayın. “ucuz alacak, kadar zengin değilsiniz”.


Okuduğunuz kadar kolay olmayacağına garanti veriyorum. 2 yıldan beri kış için çıkarttığınız ama bir şekilde hiç giymediğiniz servete mal olan kaşmir montu verdiğinizi düşünün bi’.


Unutmayın “capsule wardrope” bir metottur. Tüm bunlardan daha da önemlisi sizi var eden şeylerdir; sizin vücut şekliniz, tarzını, stilinizdir. Böyle bir yaklaşımı kabul etmek uğruna bunlardan vazgeçmemelisiniz. Kendinizi yansıtmadığını düşündüğü siyah ya da gri kıyafetlere ya da sizinle alakası olmayan bambaşka klasik bir tarz girmeye zorladığınızı hayal edin. Kazanacağınız şey minimal bir gardırop olabilir ama kendinize, yaşantınıza ve varlığınız büyük zarar vereceksinizdir.


Hepiniz çok güzelsiniz. Lütfen hayatınızı minimal bir gardrop ile daha da güzelleştirin.

458 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page